18 Mayıs 2017 Perşembe
Maymun Dağı
Maymun dağındaki seyahatimiz aslında sandığımdan kısa geçti. Tahmin edersem Fransa'daki seyahatimizin 3. günüydü. Maymun dağına hemen sabahtan gitmedik önce Haut-Koenigsbourg adlı bir kaleyi gezdik. Baya büyük bir kaleydi yapılma amacı ise tüm şehiri yukarıdan gözlemekti. Maymun dağına vardığımızda ilk önce bize kuralları anlattılar. Kurallar basitti. Maymunları her seferinde bir tane patlamış mısır verebilirsin ve patlamış mısırdan başka bişey veremiyoduk. Maymunlar çok tatlıydı. Hepsi küçük tüy toplarına benziyordu. Herkes gün sonunda çok eğlenmişti ve maymunların karnı doymuştu.
Europapark
Seyahatimiz ikinci günüydü. Sabah erkenden kalkıp servise doluştuk. Hepimiz eğlenmek için can atıyorduk. Çünkü Europapark, Disneyland'tan sonra Avrupa'daki en büyük eğlence parkı. Sabah 09.00 gibi eğlence parkına vardık. Önümüzde bineceğimiz bir çok roller-coaster ve sulu bölümler vardı. Tüm park bölgelere ayrılmıştı. Her bölge de ülke adlarıyla adlandırılmıştı. İlk önce parkın en büyük roller-coasterından başladık eğlenmeye. Bindiğimiz roller-coaster on adı Silver Star'dı. Çok eğlenmiştik çünkü Silver Star daki inişler ve çıkışlar insana muhteşem bir his yaşatıyordu. Hatta İsviçre yaşayan arkadaşımda bizimle eğlenmeye Europa Park'a gelmişti. Onla birlikte 360 derece dönen bir roller-coaster a bindik adı Blue fire'dı. İsviçre'de yaşayan arkadaşım o kadar korkmuştu ki bütün tur boyunca çığlık attı. Günün sonunda herkes sırılsıklam olmuştu ve karnımız çok açtı. O yüzden Almanya bölümüne gidip özel Alman hamburgerlerinde yedik. Ve günün sonunda herkes eğlenmişti. Sonra otel odalarımıza yorgun bir şekilde döndük.
Bodrum 4
GÜMBET
Gümbet, Bodrum'dan sonra karşınıza çıkan ilk koy. Buraya giderken yolda sağda Oasis'i göreceksiniz. Açık formuyla Bodrum'luların neredeyse tek alışveriş merkezi. İlginizi çekiyorsa ziyaret edebilirsiniz.
Tekrar Gümbet'e dönelim. Burası İngilizlerin çok rağbet gösterdiği, ve Bodrum'dan çok Marmaris'e benzeyen bir koy. Denizi taşlı ve genelde çok kalabalık oluyor. Buradaki barlar sokağı daha çok Irish Pub'lar, Karaoke Barları gibi turistlerin keyif aldığı mekanları içinde barındırıyor.
BİTEZ
Bitez'e hiç gitmemiş bile olabilirim. Yine de çok büyük bir yabancı turist mıknatısı olmadığını biliyorum. Ünlü Bitez Yalısı, şarkıdan da anlaşılacağı gibi burada bulunuyor. Daha çok yazlıklar ve yerli turistlerin tercih ettiği ucuz otelleriyle biliniyor.
ORTAKENT
Adı üstünde, yarımadanın tam ortasında bulunuyor. Burada Yahşi ve Aspat sahillerini görebilirsiniz. Gece hayatından çok gündüzleri yüzmeye gelenlerle kalabalıklaşıyor.
Ortakent yolunda aralıklarla güzel yel değirmenleri de görmeniz mümkün.
AKYARLAR
Akyarlar'ın en büyük özelliği pırıl pırıl denizi ve dümdüz kumsalı. Sahil küçük de olsa yüzmek için harika bir mola verebilirsiniz burada
Bodrum 3
Sualtı Arkeoloji Müzesi
Kaleden çıkıp aşağı yürüdüğünüzde eğer sağ tarafa ilerlerseniz ünlü Barlar Sokağı'nı görebilirsiniz. Sokağa girmeden sağ tarafta Hadi Gari'nin hemen öncesinde harika bir tostçu var. Girişi aşağıdan ama yukarıya terasa çıkıp manzara seyrederek özel tostlarından birini yiyip ayran içmelisiniz. Daha sonra barlar sokağını uzun uzun gezebilirsiniz. Burada, her barlar sokağında olduğu gibi eğlence mekanları, restorantlar, turistik eşya satan dükkanlar ve ünlü mağazalar bulunuyor. Geç saatlerde yaya trafiğinin sıkışıp durduğuna çok kez tanık olmuşumdur. Eğer kalabalıktan hoşlanmıyorsanız burası pek size göre değil demektir.
Bodrum 2
Otobüs garının merkezin tam kalbinde olmasından ötürü ulaşım için bu yolu seçenlerin ilk durağı ister istemez Bodrum'un merkezi oluyor. Gardan Cevat Şakir Caddesi üzerinde dümdüz aşağı inerseniz kendinizi Bodrum Kalesi'nde ve harika marina manzarası içinde bulursunuz. Bodrum marinası şehrin diğer tarafına kıyasla daha yeni ve tabi ki daha kalbur üstü insanlara hizmet veriyor.
Marina'da dükkanlar
Marina'ya giderken sağda Liman Köftecisi'ni göreceksiniz. Mutlaka vakit ayırıp bir liman köfte yiyin.
Marina'da keyifli bir yürüyüş yaptıktan sonra kaleye geri dönerek şehrin turistik eski tarafına geçebilirsiniz. Ama öncesinde kale ile ilgili bir kaç bilgi
Dünyanın 7 harikasından Mavsolos'un Mozolesi Halikarnassos şehrinde inşa edilmiştir. Depremler ve istilaların etkisiyle zamanla yıkılan mozolenin mermerden taşları Bodrum Kalesinin yapımında kullanılmıştır. Kaleyi 15. yüzyılda Hristiyan Şövalyeler inşa etmiştir. İnşaat 100 yıllık bir sürede tamamlanmıştır. Papa kalenin bitmesi için kalenin yapımında çalışanlara endülijans kağıtları dağıtmıştır. Bodrum şehri Anadolu toprakları üzerinde en son ele geçirilen hristiyan toprağıdır. Şehir II.Mehmet zamanında kuşatıldıysa da ancak I. Süleyman'ın Rodos Seferi sırasında ele geçirilebilmiştir. Bodrum Kalesi bugün Dünyanın en büyük 2. Sualtı Arkeoloji Müzesi olarak hizmet vermektedir.
Sualtı Arkeoloji Müzesi gezmesi çok keyifli bir müze. Çok sıcak olmayan bir yarım gününüzü sabahtan buraya ayırmanızı öneririm.
Bodrum
Bodrum, Muğla'nın bir ilçesi ve kuzeybatısındaki bir yarımadası. Diğer tatil beldelerinden farklı olarak tek bir merkeze kurulu değil. Yarımadanın her köşesi size farklı bir tatil deneyimi sunan farklı merkezleriyle ünlenmiş durumda. Tabi ki ana merkez, yani Bodrum'un kendisi, yukarıda Halikarnas Balıkçısı'nın tepeden görünüşüne aşık olduğu güney körfezi içinde yer alıyor ve yarımadanın kalbi özellikle gece hayatı konu olduğunda burada atıyor.
Şimdi merkezden başlayarak bölge bölge kısa bilgiler vererek devam edeceğim. Öncesinde bölgelerin buluduğu yerleri gösteren haritayı incelerseniz takip etmesi daha kolay olur:
Bodrum bölge haritası
26 Mart 2017 Pazar
26 Mart
Buz pateni
İstanbulda buz pisti denince sanırım akla ilk olarak -ve çoğu insan için tek- Galleria geliyor. Bize uzak olduğundan bi türlü gidememiştik… Sürekli mekan ararken bir arkadaşımdan Metrocity‘de buz pateni pisti olduğunu öğrendim. Çok sık gitmeme rağmen hiç dikkatimi çekmemiş. Hemen Zara’nın yanında, ana girişten girince bir asma kat var. Buz pisti bu katta. 4 yaşından itibaren çocuklarınızı götürebilirsiniz. En küçük ayakkabı 27 numara. Fiyatları bana makul geldi, haftaiçi 40 dak. 15, haftasonu 20 to. Hoca ile kaymak isterseniz 40 tl …
13 Mart 2017 Pazartesi
23 Şubat 2017 Perşembe
Şubat tatili
Tatilin ilk haftası tam anlamıyla hiç birşey yapmadım. Tek yaptığım şey ödevlerimi bitirmekti. Ödevleri bitirmek çok iyi bir fikirdi çünkü 2 hafta boyunca hiç ödevleri düşünmedim. Cuma günü arkadaşlarımla "Escapist" adındaki bir kaçış oyununa gittik. Baya eğlenceliydi ama bir arkadaşımın yaptığı hata yüzünden 20 dk bekledik ve odadan çıkamadık. Hatta onu beklerken şişe çevirmece oynadık. 2 hafta boyunca hep Kartalkaya Kayak Merkezindeydim. Hava çok güzeldi özellikle otel odasındaki manzara muhteşemdi. Eskiden yani 12 yaşındayken kayak turnuvalarına katılırdım Türkiye'nin etrafında birçok turnuvaya katıldım. Birkaç derece kazandım ama sınavların ve okulun verdiği yoğunluktan dolayı turnuvalara ara verdim. Günde 5 saat kayak kaydım. Çok güzel bir haftaydı.
Yelken
İlk gün 10,4 knot rüzgarla ve şanzımanlı arçelik tarzı dümen tutuşumuzla midemiz ağzımızda (benim ve İrfan’ın, gerisinin maşallahı vardı) Samos‘a kadar gidebildik. Hoca her ne kadar küçük hareketler yapın dese de, bu dümen tutma işinde dalganın gelişini hissetme, anlatmakla olan birşey değil. Ne kadar “dalga kadın gibidir, gelişini hisset ona göre pozisyon al, küçük hareketler yap birden fevrileşme” desek de olmuyor !!!
12 Ocak 2017 Perşembe
Yeni yıl
Yeni yıla girerken hemen hemen herkes yeni yılla ilgili hedefler koyar, daha önceki senelerde yapamadıklarını yapmak için yapılacaklar listesi hazırlar. Yeni yılda sigara bırakılacak, kilo verilecek, bir hobi edinilecek, spora başlanacak, iş değiştirilecek…İnsanların yeni yılı bu kadar coşkuyla karşılamasının en büyük sebeplerinden bir tanesi yeni yılın tüm yaşanan kötü anıların silinmesine, tüm olumsuzlukların yok olmasına, hayallerin gerçeğe dönüşmesine yardımcı olacağına dair olan inanç. Saat 12'den sonra yeni bir hayatın başlayacağı umudu, yeni bir “ben” yaratma motivasyonun ortaya çıkması beklentisi o günü bu kadar özel kılar. Tüm dünyada neşeyle, coşkuyla karşılanır yeni yıl. Tabii uzun zamandır birbirlerine hediye almayan insanların birbirlerine hediye alması için bir neden, uzun zamandır birbirlerini görmeyen akrabalar, dostlar, aileler için bir araya gelmek için bir sebep
10 Ocak 2017 Salı
Kar tatili
Son 4 gündür eğer İstanbul'da yaşıyorsanız bayağı kar yağdığını fark etmişsinizdir. Kar neredeyse 1 metreye ulaştı. Bu kar tabii herkesi mutlu etti ; özellikle okulların 2 günlüğüne tatil edilmesi çocukları mutlu etti. Meteoroloji uzmanlarına göre bu kar son 7 yılın en şiddetli kar yağışıymış. Bende size dün olanları anlatmak istiyorum. Dün yani Pazar günü arkadaşlarımla Karla oynamak için Nişantaşı'nda buluştuk. Önce Teşvikiye camisinin avlusunda kartopu savaşı yaptık. Bazı kartoplarını fazla uzağı attığımız için yanlışlıkla bir arabaya çarptığından azar işittik. Bu yüzden hemen ikinci buluşma noktamıza yöneldik Maçka parkına. Maçka parkı bildiğiniz bir savaş alanına dönmüştü. Kardan barikatlar kartopu stokları hattan 1 metre kalınlığında kar vardı. Bir köpekte yanımızda bizimle oynuyordu hatta bazı takım arkadaşlarımızdan daha iş çıkarmıştı. Rakip takımın oyuncularının üstüne atlayıp onları açık hedefe dönüştüyordu. Günün sonunda herkesin yanakları kıp kırmızı olmuştu. O yüzden hemen parkın yanında olan bir markete girdik hem biraz ısındık ve hem de biraz atıştırmalıklar aldık. 3 saat boyunca arasız kartopu savaşı yaptıktan sonra herkes evlerine dağıldı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)