Seyahatimiz ikinci günüydü. Sabah erkenden kalkıp servise doluştuk. Hepimiz eğlenmek için can atıyorduk. Çünkü Europapark, Disneyland'tan sonra Avrupa'daki en büyük eğlence parkı. Sabah 09.00 gibi eğlence parkına vardık. Önümüzde bineceğimiz bir çok roller-coaster ve sulu bölümler vardı. Tüm park bölgelere ayrılmıştı. Her bölge de ülke adlarıyla adlandırılmıştı. İlk önce parkın en büyük roller-coasterından başladık eğlenmeye. Bindiğimiz roller-coaster on adı Silver Star'dı. Çok eğlenmiştik çünkü Silver Star daki inişler ve çıkışlar insana muhteşem bir his yaşatıyordu. Hatta İsviçre yaşayan arkadaşımda bizimle eğlenmeye Europa Park'a gelmişti. Onla birlikte 360 derece dönen bir roller-coaster a bindik adı Blue fire'dı. İsviçre'de yaşayan arkadaşım o kadar korkmuştu ki bütün tur boyunca çığlık attı. Günün sonunda herkes sırılsıklam olmuştu ve karnımız çok açtı. O yüzden Almanya bölümüne gidip özel Alman hamburgerlerinde yedik. Ve günün sonunda herkes eğlenmişti. Sonra otel odalarımıza yorgun bir şekilde döndük.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder